Taş Kömürünün Kökeni

Asrevya

Paylaşımcı Üye
Katılım
30 Eyl 2023
Mesajlar
1,532
Tepki
43
Karbon oranı % 75 ve % 90 arasında değişen madenkömürü. Taşkömüründen yakıt olarak ilk kez Çin'de yararlanıldı.

Avrupa'daysa, taşkömürü, ilkin İngiltere'de IX. yy'da kullanıldı. Demir filizinin XVIII. yy. başlarında yüksek fırınlarda işlenmesi için buharlı makinenin bulunmasını ve taşkömüründen kok elde edilmesini, sonra da taşkömürü sanayisinin tümüyle gelişmesi için taşkömüründen hareketle gaz üretilmeye başlanmasını beklemek gerekti.

Madenkömürlerinin oluşmasıyla sonuçlanan uzun değişimler dizisiyle ilgili fazla bir şey bilinmemektedir. Birinci Zaman'm sonunda Karbon ve Permiyen devirleri boyunca, iklim koşulları, anakaraların uçsuz bucaksız ormanlarla kaplanmasına yol açtı. Büyük tufanların (taşkınlar, çökmeler, deniz hareketleri, vb.) ardından geniş ormanlar ya bulundukları yere gömüldüler ya da akarsular ve denizler tarafından yığıldıkları ve gömüldükleri çöküntü alanlarına sürüklendiler.

Bazı mikrokok ve bakterilerin etkisinde kalan gömülmüş bitkilerin selülozu havasız ortamda oksijen gidermeye denk düşen özel bir mayalanma ve karbon bakımından gitgide artan bir zenginleşmeyle karşı karşıya kaldı. Bu gelişme önce turbamn, sonra linyitin, en sonunda da taşkömürü ve antrasitin oluşmasına neden oldu.

Taşkömürü yataklarında fosilleşmiş ağaç gövdelerinin, Karbon devrinden kalma bitki yapraklan izlerinin, kara ya da deniz fosillerinin bulunması, bu varsayımları doğrulamaktadır. Taşkömürü, az ya da çok sıkışık, kırık yüzeyleri parlak, siyahımsı kayaçtır. Yoğunluğu 1,2 - 1,5 arasında, içerdiği su oranı % 2 - % 7 arasında değişir.

Mikroskopta yapılan bir inceleme, homojen bir karışım içine batmış çeşitli bitki parçacıklarını ortaya çıkarır. Bu inceleme dört bileşenin seçilmeşini sağlar: Kırık yeri siyah bir cama benzeyen amorf karışım vitren; yivler ve küçük sporlar içeren klaren; çok daha sert olan ve iri sporlar taşıyan düren; odunkömürüne benzeyen ve çok ufalanabilir nitelikte olan füzen.

Taşkömürü ne karbonun bir alotrop halidir, ne de kimyasal olarak tanımlanmış bir bileşiktir. Çözümlenmesi, % 8 - % 45 arasında değişen uçucu maddeler içerdiğini ortaya koyar (yağsız taşkömürîeri için % 8 - % 18, yağlı taşkömürîeri için % 18 - % 40, kuru taşkömürîeri için % 40 - % 45). Baskın olan element karbondur (% 75 - % 90). Öbür bileşenlerse, hidrojen, oksijen, azot, kükürt ve arseniktir.

Daha ileri bir gelişme evresine ulaşmış bir taşkömürü çeşidi olarak kabul edilen antrasitler, daha yüksek bir yoğunluğa (1,7), daha güçlü bir karbon oranına (% 94'e kadar) ve düşük uçucu madde oranına [% 10'dan az) sahiptirler.

Taşkömürleri yanarken, içerdikleri uçucu madde oranı ne kadar fazlaysa o kadar uzun süreli bir alev oluştururlar; aynı zamanda, az ya da çok yumuşarlar. Alt ısı gücü, 7 800 ve 8 600 kkal / kg arasında değişir.

Bir piroliz işleminden geçirildiklerinde, yani yüksek sıcaklığa çıkarıldıklarında taşkömürleri gerek gaz halde, gerekse ağdalı bir sıvıya, katrana yapışmış halde, farklı hidrokarbonlar (başta metan olmak üzere, etilen, asetilen, benzen, vb.), amonyak gazı, karbonik anhidrit, karbon oksit, azot, vb. maddeler verirler. Sabit kalıntı ya da kok, yalnızca karbon ve mineral maddeler içerir.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

Benzer konular

Üst