anqeL
Paylaşımcı Üye
- Katılım
- 28 Eyl 2023
- Mesajlar
- 1,115
- Tepki
- 86
Gelotoloji gülmeyi inceleyen yeni bir psikoloji dalıdır. Gülme insanlar için tıbbi açıdan yararlı bir eylem olduğundan, bunun incelenmesi için bu bilim dalının oluşturulmuştur. İnsanın gülmesi ve gülmesini sağlayıcı durumlar biyolojik olarak sağlığa olumlu etkiler yapar. Gülme farklı uyaranlar karşısında vücudun verdiği bir tepkidir. İnsanlar normalde komik olaylara güldüğü kadar, toplumda diğer insanlarla sosyal iletişim anında ve gıdıklandıkları zaman bile gülerler.
Gülme ve beyin arasındaki ilişki
Yapılan araştırmalarda gülmeye sebep olan olayın kavranması ve buna tepki verilmesinin beyinde farklı alanların belli bir sıra takip edip hareketlenmesiyle meydana geldiği saptanmıştır. Gülmek için önce oluşan komik olayın kavranması, daha sonra bunun beyinde duygusal tepkilerle ilgili olan yerlere aktarılması, alınan mesajın gülme anında hareket eden kasları yöneten merkezlere iletilmesi gerekir.
Bu etkilerin oluşabilmesi için beyinde olan bu bölgelerin sağlıklı olması ve birbirleriyle aralarında iyi bir bağlantının olması gerekir. Beyin gülme dışında olan başka duygusal algılamalarda bu kadar geniş bir alanı harekete geçirmez. Gülmeyle beraber beyinden gelen uyarıların aracılığıyla yüzde kaslar hareketlenir ve sesler çıkarılır. Gülme eyleminde tam on beş yüz kası kasılır. Aynı anda üst dudağı kaldıran kasta uyarılmaktadır. Solunum sistemi başında olan kapak yarım kapanıp, havayı biraz azaltılır. Bunu dengelemek için insanlar bu sırada derin nefes alırlar.
Gelotoloji çalışmaları gülmeyle ilgili neler belirlemiştir?
Bebeklerin doğumuyla birlikte farklı sürelerde sesli gülmeye başladığı belirlenmiş. Bu dönemde başlayan gülme konuşma gibi iletişim sırasında kullanılmakta ve daha ileri dönemlerde de tercih edilir.
Yetişkinlikte gülme komik olaylar karşısında bir tepki olarak yapılıyor olsa da, bu eylem topluluk içinde olanlarda iletişim aracı olarak ta kullanılabilir.
Gülme bu nedenle komik bir şeye gülme ve iletişim aracı olarak gülme incelenmektedir. Bu etkenlere gıdıklanma tepkisi nedeniyle gülme ve hastalıkların belirtisi şeklinde gülme bölümleri de eklenir.
Çocukların dünyayı belli bir zamanda keşfetmesi bilinir. Çoğunlukla çocuklar büyüklerden daha çok güler ve büyümeye başladıkça da daha az gülerler.
10 yaşına gelmiş olan çocuklar büyüklerin kabul etmediği ve onay vermediği konulara bile güler. Bununla kendilerini koruduklarını ve daha üstün olduklarını hissederler.
İleri yaşlarda nelere gülündüğünün kavranması için, daha fazla zekâya ihtiyaç vardır. Belli bir yaştan itibaren insan kendisine bile gülebilir.
Tedavi için gülmeden yararlanma nasıl olur?
Güldürme tedavisi sırasında fıkralardan, kitaplardan ve filmlerden yararlanılır. Hastaların gülmesi için kendi komik deneyimlerinden de fayda sağlanır.
Gerilme ve gülmeyle beraber gülme meditasyonu uygulanır.
Nefes alma gerilme ve yoga teknikleri, 30-40 dakika süren gülme yogası uygulanır.
Belli bir yaşa gelmiş ve hayata gülerek bakamamış kişilerin, gülmeye yatkın olan bir kişi haline getirilmesi çok kolay değildir. Fakat Gelotoloji alanındaki çalışmalarla, kişilerin psikoterapi yöntemleri sayesinde gülmesi sağlanır ve onların hayata daha güzel bakması sağlanır.
Gülme ve beyin arasındaki ilişki
Yapılan araştırmalarda gülmeye sebep olan olayın kavranması ve buna tepki verilmesinin beyinde farklı alanların belli bir sıra takip edip hareketlenmesiyle meydana geldiği saptanmıştır. Gülmek için önce oluşan komik olayın kavranması, daha sonra bunun beyinde duygusal tepkilerle ilgili olan yerlere aktarılması, alınan mesajın gülme anında hareket eden kasları yöneten merkezlere iletilmesi gerekir.
Bu etkilerin oluşabilmesi için beyinde olan bu bölgelerin sağlıklı olması ve birbirleriyle aralarında iyi bir bağlantının olması gerekir. Beyin gülme dışında olan başka duygusal algılamalarda bu kadar geniş bir alanı harekete geçirmez. Gülmeyle beraber beyinden gelen uyarıların aracılığıyla yüzde kaslar hareketlenir ve sesler çıkarılır. Gülme eyleminde tam on beş yüz kası kasılır. Aynı anda üst dudağı kaldıran kasta uyarılmaktadır. Solunum sistemi başında olan kapak yarım kapanıp, havayı biraz azaltılır. Bunu dengelemek için insanlar bu sırada derin nefes alırlar.
Gelotoloji çalışmaları gülmeyle ilgili neler belirlemiştir?
Bebeklerin doğumuyla birlikte farklı sürelerde sesli gülmeye başladığı belirlenmiş. Bu dönemde başlayan gülme konuşma gibi iletişim sırasında kullanılmakta ve daha ileri dönemlerde de tercih edilir.
Yetişkinlikte gülme komik olaylar karşısında bir tepki olarak yapılıyor olsa da, bu eylem topluluk içinde olanlarda iletişim aracı olarak ta kullanılabilir.
Gülme bu nedenle komik bir şeye gülme ve iletişim aracı olarak gülme incelenmektedir. Bu etkenlere gıdıklanma tepkisi nedeniyle gülme ve hastalıkların belirtisi şeklinde gülme bölümleri de eklenir.
Çocukların dünyayı belli bir zamanda keşfetmesi bilinir. Çoğunlukla çocuklar büyüklerden daha çok güler ve büyümeye başladıkça da daha az gülerler.
10 yaşına gelmiş olan çocuklar büyüklerin kabul etmediği ve onay vermediği konulara bile güler. Bununla kendilerini koruduklarını ve daha üstün olduklarını hissederler.
İleri yaşlarda nelere gülündüğünün kavranması için, daha fazla zekâya ihtiyaç vardır. Belli bir yaştan itibaren insan kendisine bile gülebilir.
Tedavi için gülmeden yararlanma nasıl olur?
Güldürme tedavisi sırasında fıkralardan, kitaplardan ve filmlerden yararlanılır. Hastaların gülmesi için kendi komik deneyimlerinden de fayda sağlanır.
Gerilme ve gülmeyle beraber gülme meditasyonu uygulanır.
Nefes alma gerilme ve yoga teknikleri, 30-40 dakika süren gülme yogası uygulanır.
Belli bir yaşa gelmiş ve hayata gülerek bakamamış kişilerin, gülmeye yatkın olan bir kişi haline getirilmesi çok kolay değildir. Fakat Gelotoloji alanındaki çalışmalarla, kişilerin psikoterapi yöntemleri sayesinde gülmesi sağlanır ve onların hayata daha güzel bakması sağlanır.