Asrevya
Paylaşımcı Üye
- Katılım
- 30 Eyl 2023
- Mesajlar
- 1,532
- Tepki
- 43
Kulun vefatından sonra ruh, "berzah" denen farklı bir âleme geçer. Yani boyut değiştirir. Ruh, haşir vaktine kadar berzah âleminde bekler.
Ruh için berzah âlemi bir geçiş sürecidir
“Berzah, madde âlemi (dünya) ile mana âlemi (ahiret) arasındaki geçiş ve hazırlık süresi ve bu âlemdeki değişim sürecidir.” (Seyyid Şerif Cürcânî)
Ruh vefatından sonra kendi cenazesini ve başındakileri seyreder.
“Ölen herkes aile efradının içinde olan şeyleri bilir. Muhakkak ki aile efradı onu yıkar, kefenler. Oysa o, onlara bakar.” (İbn-i Ebi'd-Dünya)
"Muhakkak ki ölü kendisini yıkayan, kendisini götüren ve kendisini kabrine indiren kimseyi tanır." (İmam Ahmed)
Cennetlik bir ruhu berzah âleminde cennet ehli ruhlar karşılar.
Mü'minin canı kabzolunduğu (alındığı) zaman, Allah (cc)katında rahmet ehli onu karşılarlar. Tıpkı dünyada müjde getirenin karşılandığı gibi! Onlar derler ki: 'Kardeşinize, yorgunluğu gidinceye kadar mühlet verin! Çünkü kardeşiniz şiddetli bir üzüntüde idi!' Onlar o yeni gelene sorarlar: 'Filan adam ne yaptı! Falan kadın ne yaptı? Falan kız evlendi mi?' Daha önce ölen bir kişinin durumunu kendisine sorduklarında 'O benden önce öldü' dediğinde, "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Öyleyse o, annesi olan cehenneme götürülmüştür!" derler. (İhya-yı Ulûmi'd-Din)
Cennetlik ruhlar berzah âleminde serbest hareket ederler, kafirler ise yerin yedi kat altında bulunurlar.
Mâlik b. Enes (ra) şöyle demiştir:
“Bana gelen bir habere göre Mü'minlerin ruhları serbest bırakılmışlardır. Diledikleri yere giderler.”
Abdullah b.Amr b.As'a:
“Mü'minler öldükleri zaman ruhları nerede olur?” diye sorulunca, cevap olarak: “Beyaz kuşların kursaklarında Arş'ın gölgesindedirler. Kâfirlerin ruhları ise yerin yedi kat dibindedir.” diye cevap verdi.
“Müminin ruhu, cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme gününde Allah (cc) onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir.” (Muvatta, Nesai, İbn-i Mace)
Şârihler başka rivayetlere dayanarak, cennette kuş olacak ruhun, mücahidlerin ve şehid olarak ölen mü'minlerin ruhları olduğunu söylerler. Diğer ruhların ise bazen semada, bazen mezarlarının avlularında bulunacaklarını belirtirler. “Şehidlerin ruhları yeşil kuşların içindedir. Dilediği yerde rızkını yer.” (Kütüb-i Sitte)
Ebu Bekr İbn-i Arabî sadece şehidlerin kıyametten önce yeme ve diğer nimetlere mazhar olacağı, diğer ruhlara, kıyametten önce bunların verilmeyeceği hususunda ümmetin icmâ’ını nakleder.
İmam Süyûtî ruhun nereye gittiğine dair özetle şunları söyler:
"Vefat eden ruhun bir mekanı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü bu ifade onun kabirde ya da kabrin avlusunda olduğuna değil, bu yerle bir bağlantısının bulunduğuna işaret eder. Çünkü ruh, bedenle bağlı olduğu halde aynı zamanda Ref'ik-i Âla’da bulunabilir.
Nitekim Rasulullah (asm):
“Kim kabrimin yanında bana salât okursa onu işitirim; kim de uzaktan salât okursa, o bana ulaştırılır.” buyurmuştur. Muhakkak ki Resulullah’ın (asm) ruhu aynı esnâda hem Refîk-i Âlâ’da, hem rüyalarda, hem diğer peygamberlerin ruhlarıyla da birliktedir.
Çünkü ruhun -beden gibi sınırlı olmayan- başka bir mahiyeti vardır. Ruhta öyle bir hareket kabiliyeti ve sürati var ki; kabirden semaya çıkmak için muhtaç olduğu müddet, göz açıp kapama anı gibi zamanın en küçük bir birimidir. Uykudaki kişinin ahvali de buna şahittir. Hadislerde geldiğine göre: “Uyuyan kimsenin ruhu yükselir, yedi kat semayı deler. Arşın önünde Allah'a (cc) secde eder, sonra cesedine geri döner ve bu seyahati çok kısa bir zamanda gerçekleştirir.” (Kütüb-i Sitte)
yeniakit
Ruh için berzah âlemi bir geçiş sürecidir
“Berzah, madde âlemi (dünya) ile mana âlemi (ahiret) arasındaki geçiş ve hazırlık süresi ve bu âlemdeki değişim sürecidir.” (Seyyid Şerif Cürcânî)
Ruh vefatından sonra kendi cenazesini ve başındakileri seyreder.
“Ölen herkes aile efradının içinde olan şeyleri bilir. Muhakkak ki aile efradı onu yıkar, kefenler. Oysa o, onlara bakar.” (İbn-i Ebi'd-Dünya)
"Muhakkak ki ölü kendisini yıkayan, kendisini götüren ve kendisini kabrine indiren kimseyi tanır." (İmam Ahmed)
Cennetlik bir ruhu berzah âleminde cennet ehli ruhlar karşılar.
Mü'minin canı kabzolunduğu (alındığı) zaman, Allah (cc)katında rahmet ehli onu karşılarlar. Tıpkı dünyada müjde getirenin karşılandığı gibi! Onlar derler ki: 'Kardeşinize, yorgunluğu gidinceye kadar mühlet verin! Çünkü kardeşiniz şiddetli bir üzüntüde idi!' Onlar o yeni gelene sorarlar: 'Filan adam ne yaptı! Falan kadın ne yaptı? Falan kız evlendi mi?' Daha önce ölen bir kişinin durumunu kendisine sorduklarında 'O benden önce öldü' dediğinde, "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Öyleyse o, annesi olan cehenneme götürülmüştür!" derler. (İhya-yı Ulûmi'd-Din)
Cennetlik ruhlar berzah âleminde serbest hareket ederler, kafirler ise yerin yedi kat altında bulunurlar.
Mâlik b. Enes (ra) şöyle demiştir:
“Bana gelen bir habere göre Mü'minlerin ruhları serbest bırakılmışlardır. Diledikleri yere giderler.”
Abdullah b.Amr b.As'a:
“Mü'minler öldükleri zaman ruhları nerede olur?” diye sorulunca, cevap olarak: “Beyaz kuşların kursaklarında Arş'ın gölgesindedirler. Kâfirlerin ruhları ise yerin yedi kat dibindedir.” diye cevap verdi.
“Müminin ruhu, cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme gününde Allah (cc) onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir.” (Muvatta, Nesai, İbn-i Mace)
Şârihler başka rivayetlere dayanarak, cennette kuş olacak ruhun, mücahidlerin ve şehid olarak ölen mü'minlerin ruhları olduğunu söylerler. Diğer ruhların ise bazen semada, bazen mezarlarının avlularında bulunacaklarını belirtirler. “Şehidlerin ruhları yeşil kuşların içindedir. Dilediği yerde rızkını yer.” (Kütüb-i Sitte)
Ebu Bekr İbn-i Arabî sadece şehidlerin kıyametten önce yeme ve diğer nimetlere mazhar olacağı, diğer ruhlara, kıyametten önce bunların verilmeyeceği hususunda ümmetin icmâ’ını nakleder.
İmam Süyûtî ruhun nereye gittiğine dair özetle şunları söyler:
"Vefat eden ruhun bir mekanı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü bu ifade onun kabirde ya da kabrin avlusunda olduğuna değil, bu yerle bir bağlantısının bulunduğuna işaret eder. Çünkü ruh, bedenle bağlı olduğu halde aynı zamanda Ref'ik-i Âla’da bulunabilir.
Nitekim Rasulullah (asm):
“Kim kabrimin yanında bana salât okursa onu işitirim; kim de uzaktan salât okursa, o bana ulaştırılır.” buyurmuştur. Muhakkak ki Resulullah’ın (asm) ruhu aynı esnâda hem Refîk-i Âlâ’da, hem rüyalarda, hem diğer peygamberlerin ruhlarıyla da birliktedir.
Çünkü ruhun -beden gibi sınırlı olmayan- başka bir mahiyeti vardır. Ruhta öyle bir hareket kabiliyeti ve sürati var ki; kabirden semaya çıkmak için muhtaç olduğu müddet, göz açıp kapama anı gibi zamanın en küçük bir birimidir. Uykudaki kişinin ahvali de buna şahittir. Hadislerde geldiğine göre: “Uyuyan kimsenin ruhu yükselir, yedi kat semayı deler. Arşın önünde Allah'a (cc) secde eder, sonra cesedine geri döner ve bu seyahati çok kısa bir zamanda gerçekleştirir.” (Kütüb-i Sitte)
yeniakit