anqeL
Paylaşımcı Üye
- Katılım
- 28 Eyl 2023
- Mesajlar
- 1,087
- Tepki
- 86
Zihnin doğal eğilimi sürekli düşünmeye yöneliktir, bu insanın doğasında vardır.Akıl bir düşünce üreticisidir ve ne olduğuna bakmaksızın kontrolsüz olarak çevrede ki olayları, gördüklerini , duyduklarını, nesneleri, kişileri algılamaya çalışır.
Yapılan nörolojik çalışmalar normal bir insanın günde ortalama otuz binden farklı konuyu düşündüğünü göstermiştir.Akıl sürekli bir düşünceden diğerine atlar ve bu düşünceler sadece anlık belirip yerini bir diğerine bırakarak kaybolurlar.Bu süreklilik konsantrasyonumuzu bozabilir ve odağımızı başka noktalara kaydırabilir.Akıl karşılaştığı her şeyi düşünmekte ve irdelemektedir.Unutmayın ki akıl sürekli olarak akıl yürütmeyi , soru sormayı ve karşılaştırma yapmayı sonunda ise çıkarım da bulunmayı sever.
Her insan sürekli düşünür ancak herkes aynı şeyi düşünmez.Herkesin aklında bir düşünce filtresi bulunur.Bu filtre geçmişten gelen, çevreden, aileden, yetiştirilme tarzından ve aldığınız eğitime kadar çeşitli unsurlardan etkilenir.Akıl algıda seçicidir.Kimse bunu bilinçli olarak seçmez, yılların birikimiyle oluşur ve çoğu zaman bunun farkında bile olunmaz.
Aklın çevremiz de ki her olaydan etkilenen ve gece gündüz durmadan düşünce üreten bir fabrikaya benzediğini hepimiz biliriz.Peki en çok neleri düşünürüz? Sürekli düşünmenin yararları veya zararları var mıdır?
-Kendi geleceğimizi sık sık düşünüyoruz;
Yapılan FMRI çalışmaları kendi geleceğinizi düşünmeye başladığınızda beynin bunu yadırgadığını göstermektedir.Bu durumda beyin kendi geleceğiniz hakkında düşünürken sizi düşünmek yerine tamamen farklı bir kişi üzerinde düşünüyormuşsunuz gibi davranmaya başlar.Bu konuyu daha bilimsel olarak açıklayalım; kendiniz hakkında düşündüğünüzde medial prefrontal korteks veya MPFC olarak bilinen beynin bir bölgesi aktifleşir.Başka kişiler hakkında düşünürken ise daha pasiftir.Düşündüğünüz kişi ile az bağınız varsa veya ortak bir özelliğiniz yoksa MPFC daha pasif bir hâl alır.Fakat yapılan araştırmalar sonucunda bu durumun bir istinası olduğu farkedildi.Kendi geleceğimizi hayal ederken de MPFCnin en pasif halini aldığı görüldü.Yani beyniniz şuan da sizi tanıyor olabilir ama gelecekte ki sizin hakkınız da hiçbir fikri yok.Siz kendi hakkınızda düşünüp, çıkarım yaparken beyniniz sizin hiç umursamadığınız birini düşündüğünüzü varsayıyor.
-Çok düşünmenin sonuçları;
Normal bir insanın günde ortalama otuz binden farklı konuyu düşündüğünü biliyoruz.Ancak bildiklerimiz bununla sınırlı değil.Bu düşüncelerin %80ini negatif düşünceler, kaygılar ve korkularımız oluşturur.
Bilimde ki son gelişmeler bize negatif düşüncenin hayatımızı ve sağlığımızı da etkilediğini söylüyor.Bu bilgi çağımızda bizi farklı alternatif yollar bulmaya itti.Meditasyon, yoga, anda kalma eğitimleri gibi düşünce yönetim alanları yaygınlaşmaya başladı.
İnsanların sürekli düşünmeleri normaldir.Ancak düşünceleri ve düşüncelerine verdikleri tepkiler farklıdır.Bu nedenle düşünme biçiminin artık kişiye zarar verdiği düşünüldüğünde, bu durumu düzeltmeye çalışmak, gerekli olduğu taktirde bir uzmana danışarak yardım almak yapılabilecek en doğru davranış şeklidir
Yapılan nörolojik çalışmalar normal bir insanın günde ortalama otuz binden farklı konuyu düşündüğünü göstermiştir.Akıl sürekli bir düşünceden diğerine atlar ve bu düşünceler sadece anlık belirip yerini bir diğerine bırakarak kaybolurlar.Bu süreklilik konsantrasyonumuzu bozabilir ve odağımızı başka noktalara kaydırabilir.Akıl karşılaştığı her şeyi düşünmekte ve irdelemektedir.Unutmayın ki akıl sürekli olarak akıl yürütmeyi , soru sormayı ve karşılaştırma yapmayı sonunda ise çıkarım da bulunmayı sever.
Her insan sürekli düşünür ancak herkes aynı şeyi düşünmez.Herkesin aklında bir düşünce filtresi bulunur.Bu filtre geçmişten gelen, çevreden, aileden, yetiştirilme tarzından ve aldığınız eğitime kadar çeşitli unsurlardan etkilenir.Akıl algıda seçicidir.Kimse bunu bilinçli olarak seçmez, yılların birikimiyle oluşur ve çoğu zaman bunun farkında bile olunmaz.
Aklın çevremiz de ki her olaydan etkilenen ve gece gündüz durmadan düşünce üreten bir fabrikaya benzediğini hepimiz biliriz.Peki en çok neleri düşünürüz? Sürekli düşünmenin yararları veya zararları var mıdır?
-Kendi geleceğimizi sık sık düşünüyoruz;
Yapılan FMRI çalışmaları kendi geleceğinizi düşünmeye başladığınızda beynin bunu yadırgadığını göstermektedir.Bu durumda beyin kendi geleceğiniz hakkında düşünürken sizi düşünmek yerine tamamen farklı bir kişi üzerinde düşünüyormuşsunuz gibi davranmaya başlar.Bu konuyu daha bilimsel olarak açıklayalım; kendiniz hakkında düşündüğünüzde medial prefrontal korteks veya MPFC olarak bilinen beynin bir bölgesi aktifleşir.Başka kişiler hakkında düşünürken ise daha pasiftir.Düşündüğünüz kişi ile az bağınız varsa veya ortak bir özelliğiniz yoksa MPFC daha pasif bir hâl alır.Fakat yapılan araştırmalar sonucunda bu durumun bir istinası olduğu farkedildi.Kendi geleceğimizi hayal ederken de MPFCnin en pasif halini aldığı görüldü.Yani beyniniz şuan da sizi tanıyor olabilir ama gelecekte ki sizin hakkınız da hiçbir fikri yok.Siz kendi hakkınızda düşünüp, çıkarım yaparken beyniniz sizin hiç umursamadığınız birini düşündüğünüzü varsayıyor.
-Çok düşünmenin sonuçları;
Normal bir insanın günde ortalama otuz binden farklı konuyu düşündüğünü biliyoruz.Ancak bildiklerimiz bununla sınırlı değil.Bu düşüncelerin %80ini negatif düşünceler, kaygılar ve korkularımız oluşturur.
Bilimde ki son gelişmeler bize negatif düşüncenin hayatımızı ve sağlığımızı da etkilediğini söylüyor.Bu bilgi çağımızda bizi farklı alternatif yollar bulmaya itti.Meditasyon, yoga, anda kalma eğitimleri gibi düşünce yönetim alanları yaygınlaşmaya başladı.
İnsanların sürekli düşünmeleri normaldir.Ancak düşünceleri ve düşüncelerine verdikleri tepkiler farklıdır.Bu nedenle düşünme biçiminin artık kişiye zarar verdiği düşünüldüğünde, bu durumu düzeltmeye çalışmak, gerekli olduğu taktirde bir uzmana danışarak yardım almak yapılabilecek en doğru davranış şeklidir