Asrevya
Paylaşımcı Üye
- Katılım
- 30 Eyl 2023
- Mesajlar
- 1,532
- Tepki
- 43
Amerika'nın Kentucky eyaletinde yer alan gizemli Waverly Hills Hastanesi 107 yıldır ayakta duruyor. Waverly Hills'in korkunç geçmişi günümüzde yaşanan paranormal olaylarla birleşince ortaya tüyler ürperten sonuçlar çıkıyor.
Sanatoryum, tüberküloz hastanesi olarak 1910 yılında hizmet vermeye başladı. Tüberküloz o sırada tedavisi olmayan ciddi bir hastalık olduğu için hastalar halktan ayrı tutuluyorlardı.
Tüberkülozun tedavi edilmesi için gereken streptomisin ilacı geliştirilene kadar 64.000 kişi bu hastanede hayatını kaybetti. 1961″de kapatılan Sanatoryum bir sene sonra akıl hastanesi olarak tekrar açıldı ve hastalara kötü davranıldığı için kapatıldığı 1982″ye kadar hizmet verdi.
Özellikle 3. ve 5. katlarında doğa üstü olayların yaşandığı söylenen hastanenin en meşhur odası 502 nolu oda.
1928 ve 1932 yıllarında bu odada çalışan iki hemşire bilinmeyen sebeplerden dolayı intihar etmiş. iddialara göre bir hemşire bıçaklanarak öldürülmüş. Paranormal araştırmalar yapan bir grup hastane içinde resim çekip, resimleri banyo ettirdiklerinde kapının kenarında bir kadın silüeti görürler. Resim ve resimdeki, hastanenin tarihi ve arşivi araştırılınca onun bıçaklanarak öldürülen hemşire olduğu anlaşılır.
Hastanenin yakınlarında yaşayanlar da keza aynı durumdan şikayetçi. Binanın etrafında birtakım gölgeler gördüğünü iddia eden insanlar bile var.
Kayda geçen bazı bilgilere göre, sanatoryumu yalnızca dışarıdan izleyen birçok insan, bir kadının camdan atladığını ancak yere düşmeden kaybolduğunu belirtiyor.
Hastanenin bir diğer meşhur yeri ise ölen hastaların cenaze arabalarına taşındığı “Ölüm Tüneli” olarak da bilinen 150 metrelik tünel.Bu tünelin içinde ve etrafında da pek çok paranormal ses ve görüntü kaydı alınmış.
Yüzyılın en büyük paranormal olaylarının yaşandığı bu tarihi mekâna tur bile düzenlenmiyor. Bulunduğu yere öylece terkedilmiş sanatoryum, gündüz bile korkunç gözüküyor. Karanlık, bunaltıcı ve tüyler ürpertici bu mekâna girmek akıl kârı iş değil. Saptanan bazı raporlara göre geceleri, dolaşan hastaların ruhları çok rahat bir şekilde görülebiliyormuş. Gündüzleri ise hasta hücrelerinden yardım bağırışları duyuluyormuş.
Binanın yakın zamanda yıkılması düşünülüyor.
Hürriyet
Sanatoryum, tüberküloz hastanesi olarak 1910 yılında hizmet vermeye başladı. Tüberküloz o sırada tedavisi olmayan ciddi bir hastalık olduğu için hastalar halktan ayrı tutuluyorlardı.
Tüberkülozun tedavi edilmesi için gereken streptomisin ilacı geliştirilene kadar 64.000 kişi bu hastanede hayatını kaybetti. 1961″de kapatılan Sanatoryum bir sene sonra akıl hastanesi olarak tekrar açıldı ve hastalara kötü davranıldığı için kapatıldığı 1982″ye kadar hizmet verdi.
Özellikle 3. ve 5. katlarında doğa üstü olayların yaşandığı söylenen hastanenin en meşhur odası 502 nolu oda.
1928 ve 1932 yıllarında bu odada çalışan iki hemşire bilinmeyen sebeplerden dolayı intihar etmiş. iddialara göre bir hemşire bıçaklanarak öldürülmüş. Paranormal araştırmalar yapan bir grup hastane içinde resim çekip, resimleri banyo ettirdiklerinde kapının kenarında bir kadın silüeti görürler. Resim ve resimdeki, hastanenin tarihi ve arşivi araştırılınca onun bıçaklanarak öldürülen hemşire olduğu anlaşılır.
Hastanenin yakınlarında yaşayanlar da keza aynı durumdan şikayetçi. Binanın etrafında birtakım gölgeler gördüğünü iddia eden insanlar bile var.
Kayda geçen bazı bilgilere göre, sanatoryumu yalnızca dışarıdan izleyen birçok insan, bir kadının camdan atladığını ancak yere düşmeden kaybolduğunu belirtiyor.
Hastanenin bir diğer meşhur yeri ise ölen hastaların cenaze arabalarına taşındığı “Ölüm Tüneli” olarak da bilinen 150 metrelik tünel.Bu tünelin içinde ve etrafında da pek çok paranormal ses ve görüntü kaydı alınmış.
Yüzyılın en büyük paranormal olaylarının yaşandığı bu tarihi mekâna tur bile düzenlenmiyor. Bulunduğu yere öylece terkedilmiş sanatoryum, gündüz bile korkunç gözüküyor. Karanlık, bunaltıcı ve tüyler ürpertici bu mekâna girmek akıl kârı iş değil. Saptanan bazı raporlara göre geceleri, dolaşan hastaların ruhları çok rahat bir şekilde görülebiliyormuş. Gündüzleri ise hasta hücrelerinden yardım bağırışları duyuluyormuş.
Binanın yakın zamanda yıkılması düşünülüyor.
Hürriyet